“Bana bir şey olmaz”
Olgu 1: 30 yaşındaki evli erkek. Aile hekimine ilaç yazdırmak için başvurduğunda cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından riskli olarak değerlendiriliyor ancak önerilen taramaları reddediyor. Bir yıl sonra karısının antenatal tetkikleri yapılırken HIV pozitif çıkıyor. Kadın geçmişinde herhangi bir risk faktörü tanımlayamıyor, kocası onun tek cinsel partneri. Virüsün bebeğine geçmesini önlemek için HIV tedavisine başlanıyor. Partner bildirimi konusunda konuşuluyor, kocasına zaten söylediğini ve test yaptırmayı reddettiğini söylüyor. Aile hekimi kocasıyla konuşuyor, kocası testi yaptırmayı kabul ediyor ve HIV pozitif çıkıyor.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar tedavi edilmediklerinde yol açtıkları ciddi komplikasyonlar (kısırlık, kanserler, anne karnındaki bebeğe bulaş vb.) nedeniyle birey, aile ve toplum açısından önemli bir sağlık sorunudur. Cinsel yolla bulaşma özelliği olan birçok hastalık vardır: HIV (AIDS), Hepatit B, Bel soğukluğu (Gonore), Frengi (Sifiliz), Klamidya enfeksiyonu, Mikoplazma enfeksiyonu, Yumuşak çıban (Şankroid), Donovanoz (Granüloma İnguinale), Uçuk (Herpes Simpleks virüs enfeksiyonu), Siğiller (Genital Kondilomlar, HPV İnsan Papilloma Virüsü), Molluskum Kontagiosum, Trikomonas Vaginalis enfeksiyonu vb. Bu hastalıkların bir kısmının semptomsuz seyretmesi, gizlilik, mahremiyet, endişeler, bana bir şey olmaz tutumu, cinsel yolla bulaşan hastalıkların riskleri ve sonuçları hakkında bilgi eksikliği vb. nedenler tanı ve tedaviyi geciktirebilmektedir. Dolayısıyla bu kişiler hastalığı ilişkiye girdikleri diğer kişilere ve anne karnındaki bebeğe kolayca bulaştırabilmektedirler. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada en etkili yöntem tek eşliliktir. Kondom kullanımı, korunma yöntemleri içinde doğru kullanıldığı takdirde etkili bir yöntemdir ancak kondom kullanımıyla dahi korunmanın mümkün olmadığı cinsel hastalıklar da vardır. Ayrıca Hepatit B ve HPV enfeksiyonlarına karşı aşı uygulamaları da koruyucu olarak önerilmektedir.
Olgu 2: 25 yaşında kadın hasta. Vajinal akıntı nedeniyle aile hekimine başvuruyor ve cinsel yolla bulaşan hastalığı olduğunu düşünüyor. Eşiyle yaklaşık bir yıllık bir ayrılık sonrası barışmışlar, bir aylık birliktelik sonrası tekrar ayrılmışlar. Eşinin kendisinden ayrı olduğu dönemde birçok kişiyle birlikte olduğunu öğrenmiş. Yeni biri ile tanışmış, henüz cinsel birlikteliği yok.
En sık rastlanan üç belirti cinsel organlardan akıntı, yaralar ve siğillerdir. Cinsel yolla bulaşan hastalık şüphesi ya da tanısı varsa diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların da değerlendirilmesi gerekmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalık tanısı her zaman partnerin belirlenmesi ile tedavisini ve gelecekteki bir infeksiyon riskini azaltmak için cinsel eğitimi içermelidir.
Olgu 3: 22 yaşında erkek hasta. 6 aylığına Amerika’ya bir eğitim programına katılmayı planlıyor. Aile hekimine burs alacağı kuruma ait sağlık formunda istenilen muayene ve tetkikleri yaptırmak için başvuruyor. Hasta 7 ay sonra halsizlik, yorgunluk, ÜSYE semptomları ile aile hekimine başvuruyor. Takiplerinde şikayetlerinde azalma olmaması üzerine derinleştirilen öyküsünden CYBH şüphesi oluşuyor. Tetkiklerinde Hepatit C pozitif saptanıyor. Enfeksiyon kliniğine sevk ediliyor.
Seyahat öncesi cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili danışmanlık, korunma açısından, seyahat sonrası ise cinsel yolla bulaşan hastalıkların değerlendirmesi erken tanı ve tedavi açısından önemlidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğu kan veya diğer vücut sıvılarından geçtiği için, cinsel ilişki dışında (dövme, piercing, traş kazaları vs. gibi) vücut bütünlüğünü bozabilecek durumlara karşı da dikkatli olunmalı, gerekiyorsa güvenli yerler tercih edilmelidir.